23 Şubat 2009 Pazartesi

Perişan Kurabiye

Malzemeler:
  • 8 yemek kaşığı pudra şekeri
  • 1 paket margarin (oda ısısında)
  • 2 yumurta
  • 1 çay bardağı sıvı yağ
  • 1 paket kabartma tozu
  • 1 paket vanilya
  • 1 su bardağı fındık
  • 1 su bardağı üzüm
  • Un

Yapılışı:

Bir kabın içine pudra şekeri, yumurta konur ve karıştırılır. Sıvı yağ, margarin ilave edilir ve tekrar karıştırılır. Un, kabartma tozu ve vanilya ilave edilir ve yoğurulur. Hamur kıvam aldıktan sonra üzüm ve fındık konulur ve tekrar yoğurulur. Kulak memesi kıvamı gelene kadar yoğrulmaya devam edilir. Şekil vermeden koparılır ve tepsiye dizilir. Önceden ısıtılmış 170 derecelik fırında üstü pembeleşinceye kadar pişirilir.

Yorum:

Uzun süredir yaptığım bu kurabiyeyi herkes severek yediği için. Çayın yanında güzel bir kurabiye ikram etmek istiyorsanız kesinlikle tavsiye ederim.




İrmikli Balkabaklı Pasta

Malzemeler:

İrmikli Harç İçin
  • 4 su bardağı süt
  • 7 çorba kaşığı toz şeker
  • 7 çorba kaşığı irmik
  • 1 paket vanilya

Bal kabaklı harç için

  • 1800 gram balkabağı
  • 2,5 su bardağı toz şeker
  • 1 su bardağı ceviz
  • 1 paket petibör

Üzeri için

  • Antep fıstığı
  • Hindistan cevizi
  • Fındık

Yapılışı:

İrmikli muhallebinin yapılışı:

4 su bardağı sütün içine toz şekeri, irmik ve vanilyayı ilave edip tencerede muhallebi kıvamında gelene kadar pişirilir ve soğumaya bırakılır.

Bal kabaklı harcın yapılışı:

Bal kabağı toz şekerle pişirilir ve soğutulur. Soğuduktan sonra içine dövülmüş ceviz ve dövülmüş petibör katılır.

Kelepçeli kek kalıbına ilk olarak irmikli harc dökülür ve düzeltilir. Üzerine kabaklı harç dökülür ve bir-iki saat soğuması beklenir. Soğuduktan sonra kelepçe çıkartılır. Üstü Antep fıstığı, hindistan cevize ve fındık ile süslenir. Afiyet olsun.

Yorum:

Yaş pasta gibi görünse bile hafif ve değişik bir tatlı. Misafirlerinize çayın yanında ikram edebilirsiniz. Denemenizi tavsiye ederim.





İngiltere Usülü Tavuk

Malzemeler:
  • Bayat ekmek içi (Tavuğun büyüklüğüne göre)
  • 1 tane çırpılmış yumurta sarısı
  • 1-2 dal taze adaçayı
  • Kekik
  • Yarım limon
  • 4-5 dilim limon
  • Limon kabuğu rendesi
  • Bir soğan
  • Tereyağı
  • Bir bütün tavuk

Yapılışı:

Ufalanmış bayat ekmek içine çırpılmış yumurta sarısı karıştırılır. Adaçayı ve kekik ilave edilir. Yarım limonun suyu ve limon kabuğu rendesi ilave edilir ve karıştırılır. Diğer tarafta yemeklik doğranan soğan tereayğında kavrulur ve harca ilave edilir. Daha sonra bütün olarak alınmış tavuğun derisinin altına ince doğranmış limon dilimleri konulur. Daha önce hazırlanmış olan iç harcı tavuğun içine doldurulur. Tavuğun derisine bol tereyağı sürülür. 200 derecelik fırında bir buçuk saat pişirilir. Arada kendi suyuyla ıslatılır. Pişen tavuk servis tabağına alınır ve sıcak servis yapılır.

Yorum:

Limon tadı tavuğa değişik bir aroma vermişti. Bu daha tatmadığım güzel bir lezzetti. Fakat iç harcında kepek ekmek kullandığım için tadı hoş olmamıştı. Beyaz ekmek kullanılırsa tadı daha güzel olabilir. Ama iç harcın içinde malzemeler tavuğu çok hoş bir koku vermişti. Sonuç olarak değişik bir tavuk yemeği yapmak isteyenlere kesinlikle tavsiye edebilirim.

Evleniyoruz...

Düğünden bir hafta önce Cumartesi günü çeyiz gitmesini kararlaştırdık. O gün sabah eşimin ailesi çeyizi almaya geldiler. Eşyaları şimdi oturduğumuz eve taşıdık. Zaten koltuk,perde ve beyaz eşya vs. gibi büyük eşyalar daha önce yerleştirilmişti. Diğer çeyiz eşyaları da o gün yerleştirildi. O akşam yorgunluktan acile gidip serum yedim :(. Çarşamba günü kınamız vardı. Önce kuaföre gidip saçlarımız yaptıracaktık. Fakat istediğim gibi bir model olmadığı için yıkatıp tekrar yaptırmak zorunda kaldım. Daha sonra eve gelince kıyafetlerimi giydim. Kınayı evimizin yakınındaki bir yerde yaptık. Cuma akşamı eşimin tarafı erkek kınası yaptı. Bu arada kınadan önce dini nikahımız oldu. Nikahımız bittikten sonra evde kendi aramızda kına yaptık. Düğün günü sabah erkenden Üsküdara kuaföre gittik. Eşim bizi bıraktıktan sonra geri döndü. Kuafördeki işimiz öğlen vakti bitti. Daha sonra fotoğraf için Pendik'e döndük. Fotoğraf çekilirken eşimde araba süslensin diye çiçekçiye gönderdi. Araba geldiğinde arkasında "Dünyada tekti onu da ben aldım" yazıyordu :). Daha sonra eve geldik. Evde bir saat gibi kaldıktan sonra eşimin tarafı gelin almaya geldi. Hep beraber düğün salonuna hareket ettik. Bizi önce misafirlere gelene kadar otel bölümüne alıp yemek yedirdiler ve fotoğraf çekildik. Saat sekize doğru salona girdik. Salona girer girmez müzik eşliğinde ilk dansımızı yaptık. Daha sonra belediye başkanı nikahımızı kıydı. Daha sonra değişikle müziklerle gece bitene kadar eğlendik. Böylece uzun ve yorucu bir düğün gecesini bitirmiş olduk...

18 Şubat 2009 Çarşamba

Tadilat yapıyoruz...

Artık düğün hazırlıklarına başlamıştık. Önümüzde yapılacak çok fazla iş vardı. Herşeyi en ince planlamamız gerekiyordu. İlk işimiz düğün yapılacağı yere bakmaktı. Bir kaç yere baktık ve çok fazla oyalanmadan düğünün yapılacağı yere ve yapılacak süslemelere karar verdik. Sırada gelinliği seçmemiz vardı. İlk gittiğimiz yerden gelinliği beğendim dikim siparişini verdik. En zor görünen bu iki işi bir günde hallettikten sonra işimiz çok kolaylaştı sanmıştık. Mobilyalarımızı da zorlanmadan ilk gittiğimiz yerlerden seçip siparişini verdik. Ev tadilatı olacağı için banyo ve mutfak fayanslarını araştırmaya başladık. Bu iş bizim için tahmin ettiğimizden uzun sürdü. Anadolu yakasındaki bildiğimiz ve bulabildiğimiz bütün fayansçıları gezdik. Her gittiğimizde kafamız daha çok karıştı. Üç haftanın sonunda bize en yakın olan fayansçıdan aldık :). Sırada mutfak dolapları vardı. Bir kaç yeri gezdikten sonra mutfak dolaplarını siparişini verdik. Bu seçmen işlemlerinden sonra tadilat başladı. Önce bütün fayanslar kırıldı. Yenileri ile değiştirildi. Daha sonra mutfak dolapları takıldı. Bu sırada biz lamba gibi diğer aksesuvarlar için bayağı dolaştık. Özellikle de salona koyacağımız avize için. Bu işler sırasında mutfak tezgahı beklemeye başladık. Bize fabrika yandı dediler. Ha bugün ha yarın dediler fakat böyle diyerek bizi tam bir ay beklettiler. Daha sonra boya ve parke halledildi. En son kalan beyaz eşya ve perdeyi de seçtiğimizde ev ile ilgili işlerimizi bitirmiş olduk. Bütün bunlar ancak düğünden iki hafta önce bitmişti.

Nişan Telaşı

Nişan tarihi belli olur olmaz eski iş arkadaşlarımına gittik ve nişanlığımı onlara diktirmek istediğimi söyledim. Elbisenin kumaşına rengine ve modeline karar verdikten sonra gidip kumaşı aldık. Nişanlık işini hallettikten sonra sırada nişan alışverisi, davetiyeler ve nişanın yapılacağı yeri belirlemek kaldı. Bu işleri tam 15 gün içinde hallettik. Ve son gün nişanlığı da aldıktan sonra nişana hazır hale geldik. Cuma akşamı Üsküdarda kuzenimde kaldım. Sabaha kadar heyecandan hiç uyumadık. Sabah erkenden kuaföre gittik. Daha sonra eşim beni almaya geldi. Beraber fotograf çektirmeye gittik. Hava soğuk ve yağmurlu olduğu için dışarıda fazla kalmamaya çalıştık. Fotoğraf çektirmen benim için bir çile olduğu için. Nişan günün en zor saati orada geçti. Fotoğrafçı beni güldürebilmek için şekilden şekile girdi. Fotoğraftan sonra eve gelip nişan saatini beklemeye başladık. Nişan saati geldiğinde herkesten önce nişan yerine gidip müzik ve diğer konuları görevliler ile konuştuk. Fakat bir sorunumuz vardı. Eşim dans etmeyi bilmiyordu. Hemen bir prova organize ettik. Birkaç kez denememiz oldu ama durum vahimdi. Süremiz kalmadığı için daha fazla devam edemedik. İnsanlar gelmeye başladığı için biz de odaya geçtik. Nişan başladıktan sonra biz de müzik eşliğinde dans ettik. Provada başarız olan dansımız karanlık sayesinde fazla belli olmadığı için sorun olmadı :). Daha sonra yüzük ve takı töreni yapıldı. Gece bitene kadar müzik eşliğinde eğlendik. Gecenin sonunda evimize gittiğimizde günün yorgunluğundan eser kalmamıştı. Böylece büyük bir telaş bitmiş ve nişanı atlatmıştık. Şimdi yeni bir telaş başlıyordu...

16 Şubat 2009 Pazartesi

Şimdi Söz Zamanı

İlk istemeden sonra araya kurban bayramı girdiği için bayramdan sonra söz için geldiler. Eşimin tarafı bizim söylemelerimize rağmen çok kalabalıktılar. Geldiklerinden yarım saat sonra söz yüzüklerimiz takıldı. Sonra lavanta keseleri dağıtıldı. Eşime söz tepsisi verildi. Daha ikram yapıldı. Bugün hatırlayabildiklerim bunlar. Böyle söz gecesi de hızlıca bitmiş oldu. Sonunda eşim rahatlamıştı yüzünde bir gülümseme vardı.

Aileler Tanışıyor...

İlk tanışma için bir cumartesi öğleden sonra eşimin ailesi oturmaya bize geldiler. Gayet sakin geçmişti. Herkes birbirini yeni tanıdığı fazla konuşma olmadı. Bir hafta sonra yine cumartesi istemeye bize geldiler. Çok garip bir isteme oldu yanlız. Kadınlar ve erkekler ayrı oturdu. Bu durum beni ve ailemi çok sinir etmişti. Önce havadan-sudan ve eşimin tarafının ukalalıklarından sonra isteme olayı gerçekleşti ve bende eşime tuzlu-biberli kahveyi ikram ettim. Garibim hepsini içmeye çalışırken yüzü kıpkırmızı oluvermiş. Allah'tan biri elinden almışta garibim içmekten kurtulmuş.

İlk Buluşmalarımız

Eşimle ilk buluşmalarımız havadan sudan konuşmakla geçiyordu. Artık ben bu durumdan fazlasıyla sıkılmaya başlamıştım. Konunun fazlasıyla dışına çıkmıştık. Bir akşam artık iyice canım sıkıldığı için eşime müsaitsen konuşabilirmiyiz diye mesaj attım. O da beni hemen geri aradı. Ama tahmin ettiği gibi bir konuşma olmadı. Çünkü ben eşime ailene söylemediysen söyleme sen biraz daha düşün bu sırada görüşmeyelim kararın verdiğin zaman görüşürüz dedim. Yok ben zaten aileme söyleceğim dedi. Bir ay kadar sonra eşimin annesi ve akrabaları tanışmak için bizim eve geldiler...

Nasıl Tanıştık

Geçen sene Ramazandan önceydi, Arkadaşım beni bir arkadaşıyla tanıştırmak istediğini söyledi. Benden resmimi istedi. Bu yüzden ben eşimi görmeden o beni görmüştü. Daha sonra Ramazanın ilk haftası buluştuk. O buluşmada pek konuşamadık. Aslına bakarsanız ben heyecanlı olduğum için fazla konuşamadım ama eşim havadan sudan bahsediyordu. Çoğunu hatırlamıyorum :). Daha sonra beni eve bıraktı. Ama tekrar görüşüp görüşmeyeceğimiz belli değildi. Ayrılırken hiç bir şey söylemedi. Eve geldiğimde annem nasıl geçti diye sordu. Ben de bilmiyorum dedim eğer tekrar görüşmek isteseydi telefonumu ister veya tekrar buluşalım mı diye sorardı dedim. Ben ümidimi kesmiştim çünkü aradan 3 gün geçmişti ki eşim beni 3 günün sonunda aradı. Konuşmaya başladığımızda mazeret olarak bana telefon numaramı bilmediğini ve kardeşinden alamadığını söyledi. Tekrar buluşalım mı dedi. Bu yaptığına ben de reddetmedim ve eşimle görüşmeye başladık...

Eşimin Israrıyla Merhaba

Bu gece internette gezerken eşimin ısrarıyla burada yazı yazmaya karar verdim. Bundan sonra vakit buldukça aklımdan geçenleri buraya yazmaya çalışacağım.